Veri Bilimi Nedir? Geleceğin Mesleği mi Olacak?

Verinin toplanması, saklanması, işlenmesi ve güvenliği konuları birçok ülkenin öncelikli gündemi haline geliyor; bu durum veri bilimini de geleceğin mesleklerinden biri haline getiriyor.


Verinin toplanması, saklanması, işlenmesi ve güvenliği konuları birçok ülkenin öncelikli gündemi haline geliyor; bu durum veri bilimini de geleceğin mesleklerinden biri haline getiriyor.

Veriyi anlamanın, ona şekil vermenin, yığın ve kalabalık içinde fark edilmeyen birçok bilgiye ulaşmanın, şirketlere ve ülkelere karar üstünlüğü sağladığını vurgulayan Dr. Alper Özbilen, “Başta ABD, Çin ve Rusya olmak üzere farklı ülkelerin, kendi verilerini koruma refleksi ve diğerinin verisine erişme iştahı etrafında giderek şiddetlenen mücadele içerisine girdiklerine şahitlik ediyoruz. ‘Dijitalleşme’ başlığı altında, dijitalleşmeyi salt bir değer olarak görmüyor, dijital tüketici olmak ile üreten olabilme vasıflarını ayırmak gerektiğine inanıyoruz. Bilgi çağını sadece bilgiye erişebilme değil, bilgiyle etkileşim bağlamında değerlendirmek gerekliliğini görmek zorundayız. Neredeyse her şeyin dijital ortama taşındığı bu dönemde bizleri doğru, etkili ve değerli bilgiye götüren ise veri bilimi ve mühendisliği olacaktır.” dedi. 

“Gelecek 25 yıllık süreçte birçok meslek geçersiz kalacak”

Özbilen, gelecek 25 yıllık süreçte birçok mesleğin geçersiz kalacağının, bugün insan eli ve zihniyle takip edilen süreçlerin de bilgisayar ve bilgisayar kontrollü robotlar marifetiyle yapılacağının artık bir öngörü değil, gününü bekleyen gerçek haline geldiğini vurguladı. Veri biliminin, onun icracıları olan “veri bilimcisi” ve “veri mühendisi”nin şu anki tahminlerin de üzerinde bir öneme sahip olacağına işaret eden Özbilen, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizler, hem kendi ihtiyaç duyduğumuz insan kaynağına erişmek hem de sektörün ihtiyaç duyacağı uzmanlar yetiştirebilmek adına Veri Bilimi Programı’nı düzenleme kararı aldık. ‘Sektörde yetişmiş yeterli insan kaynağı yok’ gibi edilgen bir yakınmadan ziyade, bizim ve sektörün ihtiyaç duyduğu uzmanların yetişmesine katkı sunma yaklaşımının daha değerli olduğuna inandık. Çok kısa bir zaman zarfında ülkemizin en iyi üniversitelerinden toplamda 1.000’i bulan çok kıymetli başvurularla hoş bir şaşkınlık yaşadık. Bu teveccühe karşılık vermek adına, sadece yerinde yaz programı olarak tasarladığımız programımızı, yıl boyu devam edecek ve online ortamda da yürütülecek genişletilmiş bir programa çevirdik.”

“Yarının ihtiyaçlarını bugünden düşünmek gerekiyor”

Özbilen, sanayi-üniversite iş birliğine önem veren bir şirket olduklarını belirterek, “Üniversitelerimizi, ülkemizin nitelikli üretimine aday insan deposu olarak görüyoruz. Akademik birikimin, belirli dokunuşlarla üretim kapasitesine önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz.” dedi.

Yarının ihtiyaçlarını bugünden düşünmenin önemli olduğunu, bu nedenle karşılıklı ve etkileşimli eğitimin büyük önem taşıdığını kaydeden Özbilen, sözlerini şöyle tamamladı:

“Program süresince katılımcılara ‘büyük veri altyapıları’, ‘dijital sinyal işleme’, ‘makine öğrenmesi’, ‘hibrit kuantum araştırmaları’, ‘analitik uygulamasında etik ve kanunlar’ başlıkları altında farklı disiplinleri de içeren pratik ve perspektifin geliştirilmesi hedeflenmektedir. Yaz programını başarıyla bitiren genç yeteneklerin uzun dönemli staj programlarına dahil edilmesi ve sonrasında profesyonel çalışma hayatlarına IntelProbe ailesiyle devam edebilmeleri de amaçlanmaktadır.”