Bakteri

2025 yılının 15 Mayıs'ında, sosyal medya hesaplarını açanların ilk gördükleri kan dondurucu bir video oldu.


[3d-flip-book mode=”fullscreen” urlparam=”fb3d-page” id=”1824″ title=”false”]

2025 yılının 15 Mayıs’ında, sosyal medya hesaplarını açanların ilk gördükleri kan dondurucu bir video oldu. Azrail çizimlerinden esinlenilmiş kukuletalı, pelerinli kıyafetiyle videoda görülmekte olan maskeli adam kostümünü tamamlayan koca tırpanıyla, daha tek bir kelime etmeden dahi videoyu görenlerin tüylerinin ürpermesine neden oluyordu.

Hiçbir açılış cümlesi kurmadan doğrudan videoyu internete yayma amacı olan mesajını vermeye başladı; “Hiç ölmeyecekmiş gibi birbirinize ve gezegene karşı günahlar işlediniz. Gelişen teknolojiyle beraber ömürleriniz uzadı. Siz de ölümün gittikçe size uzaklaşmasının verdiği güvenle, tıpkı haftalar sonra olan sınavına çalışmak için son günü bekleyen öğrenciler gibi günahlarınızı affettirecek çok zamanınız olduğunu düşünerek hoyratça yaşadınız.

Bugün bu videoyu, sizlere artık ölümün çok yakın olduğunu söylemek için yayınlıyorum. Grip virüsünü geliştirerek “et yiyen bakteri” ile birleştirdim ve melez bir tür yarattım. Elde ettiğim yeni et yiyen bakteri türü bir insana bulaştığı tarihten itibaren tıpkı grip gibi hava yoluyla bulaşabilir hale gelecek.

Bilgisayar ortamında yarattığım modellemelerde bakterinin yayılmaya başlamasından yalnızca iki ay sonra dünya nüfusunun yüzde 95’ine bulaşacağı öngörüldü. Bakteriden etkilenmeyecek olanlar yalnızca dünyanın kalanından izole adalarda yaşayan küçük topluluklar olacak.

Et yiyen bakterinin ne olduğunu bilmeyenler için şunu söyleyebilirim ki adından da anlaşılabileceği gibi vücudunuzun içine yerleşerek sizi içerden kemiren bakterilerle yaşıyor olacaksınız. Tıpkı üzerinde yaşadığı dünyayı içten içe kemirerek üzerindeki bütün hayatı yavaş yavaş tüketen siz insanlık gibi. Artık dünyaya ve diğer türlere yaşattığınızı bizzat tecrübe edebileceksiniz.

Ama insanlığa son bir şans vereceğim. Size bir ay süre veriyorum. 15 Haziran’a kadar kendi ülke sınırlarınız dışında bulunan bütün askeri unsurlarınızı süresiz olarak geri çekin, termik santraller başta olmak üzere dünyaya zarar veren bütün enerji santrallerini kapatın ve enerji ihtiyacınızın tamamını yenilenebilir enerji kaynaklarıyla karşılamak için çalışmalara başlayın. Aslında ülkeler arasında doğayı korumak için yapılan iyi anlaşmalar var ancak bunlar hiçbir şekilde uygulanmıyor. Bu anlaşmaları uygulamaya geçirin. Bu şartları yerine getirmediğiniz takdirde benim et yiyen bakteri gribi adını taktığım bu hastalığı bütün dünyaya yayacağım.”

Videoyu dünya nüfusunun yüzde 60’ını oluşturan yaklaşık 6 milyar kişi sosyal medya hesaplarını açtıklarında ilk elden, geri kalan nüfusun neredeyse tamamı ise bir yakınlarının videodan bahsetmesi üzerine veya medya organlarının yaptığı haberler vesilesiyle izledi.

Her ne kadar videodaki adamın dünyadaki bütün sosyal medya hesaplarını “hacklemiş” olması dikkate değer bir durum olsa ve adamın savurduğu tehditlerin gerçekliği üzerine soru işaretleri oluştursa da genel olarak bu olay insanların gözünde yalnızca başarılı bir hacker tarafından gerçekleştirilen tatsız bir şaka olarak görüldü.

Yalnızca günler sonrasında video gündemden düştü ve insanlık en iyi bildiği işi yapmaya devam etti. Üzerinde yaşadığı dünyayı ve kendi türü de dahil olmak üzere üzerinde yaşayan bütün canlıları yok etmek.

Üçüncü haftanın sonunda ise dünya gündemini belirleyen bütün uluslararası haber sitelerine aynı anda aynı haber düştü. Kelimesi kelimesine aynı şekilde girilmiş olan haberin tek bir kaynaktan hackleme yoluyla anladığı anlaşılıyordu ki haberi gören insanlar için bunun kim tarafından yapıldığını tahmin etmek pek de zor değildi.

Haberde Vatikan’dan sonraki en az nüfusa sahip bağımsız devlet olan Tuvalu ismindeki bir ada devletinde yaşanan bir salgından bahsediliyordu. Öncelikle bir kişide görülen et yiyen bakteri yalnızca günler içerisinde bütün ada halkına sirayet etmişti.

Adada bulunan bir doktor “Akıl almaz bir durumun içindeyiz. Bakterinin ada halkına bulaşma hızına bakıldığında daha önceden tanınan bu bakterinin normal şartlarda yayılmadığını ortaya koyuyor. Yayılma hızı gribinkiyle bile mukayese edilemeyecek kadar üst seviyede” diyerek, üç hafta önce tüm dünyaya yayılan videoda savrulan tehdidin gerçeğe dönüştüğünü teyit ediyordu. Haberde bir de hastanelere akın etmiş olan ada halkını ve vücudunun çeşitli yerlerinde oluşan yaraları gösteren bir video da vardı. Ancak tıpkı ilk video gibi bu video da izleyicilerine pek inandırıcı gelmemişti. Haberde ifadeleri kullanılan doktorun söylediklerinin Azrail kostümlü adamla birebir örtüşmesi ise haberin inandırıcılığını epey azaltıyordu.

İnsanlık en iyi bildiği işi yapmaya devam ettiğinden, hızla yeni gündemler ürettiği için tıpkı ilk video gibi bu videoyu da gündemden düşürmeye hazırlanırken, dünya haberin internete düşmesinden yalnızca iki gün sonra peş peşe yapılan iki açıklama ile sarsıldı. İlk olarak, sabah saatlerinde Dünya Sağlık Örgütü bir açıklama yaparak Tuvalu’da yaşanan salgını doğruladı ve insanları söz konusu ada devletinden uzak durmaları konusunda uyararak, Tuvalu vatandaşı görenlerin derhal yerel kolluk kuvvetlerine bildirmelerini istedi.

Aynı günün akşam saatlerinde yapılan açıklama ise Birleşmiş Milletler’den geldi. Üye bütün ülkelerin ortak istihbarat çalışmaları yapmış olmasına rağmen yayınladığı video ile tüm insanlığı tehdit eden Azrail kostümlü kişinin kimliğine ulaşılamadığını üzülerek bildirdi ve söz konusu kişiye doğrudan seslenilerek şartlarının kabul edildiği, gerekli adımların en kısa sürede atılacağı söylendi. Hatta bunun bir göstergesi olarak kendi ülkelerinin sınırları dışında görevli olan bütün askeri personellerin ülkelerine dönüşlerinin bizzat Birleşmiş Milletler tarafından sağlanacağı taahhüt edildi.

Ertesi sabah Azrail kostümlü adam sosyal medyalar aracılığıyla bir mesaj daha yayınladı. Bu sefer yazılı olarak yayınlanan mesajda “Sizlere verdiğim süreyi yıl sonuna kadar uzatmış bulunuyorum ama izlemedeyim. Azrail’den kaçış olmadığını aklınızdan çıkarmayın” yazılıydı.

Sonraki birkaç gün dünyanın dört bir yanından memleketlerine dönen askerlerin haberleri gelmekteydi. Belki de insanlık tarihinde ilk defa yaşanan bu durumu ortaya koyan haberler tüm insanlık tarafından sevinçle karşılanmaktaydı. Birleşmiş Milletler açıklamasından beş gün sonra ise bu sefer yeni bir haber dünya gündemine bomba gibi düştü. İnterpol tarafından yapılan açıklamada Azrail kostümlü adam olarak bilinen kişinin adresinin tespit edildiği ve bu adrese bir operasyon gerçekleştirildiği ancak söz konusu kişinin operasyon sırasında “Nazi zehri” olarak da bilinen potasyum siyanür içerek intihar ettiği bildirildi. İnterpol ayrıca ölü ele geçirilen kişinin Azrail kostümlü kişi olduğuna dair elde edilen kanıtları sunarak panik halinde yaşayan herkese artık rahat bir nefes alabilecekleri konusunda telkinde bulundu.

İlk videonun yayınlanmasından Azrail kostümlü adamın ölü olarak ele geçirilişine kadar olan süreç dünya çapındaki tüm medya organları tarafından yaklaşık bir ay boyunca didik didik edildi. Yaklaşık bir boyunca yeni bir mesaj yayınlanmamış veya yeni bir et yiyen bakteri gribi vakasına rastlanmamış olması üzerine artık herkes Azrail kostümlü kişinin öldüğü ve tehlikenin geçtiği konusunda ikna olmaya başlamıştı. Sonrasında ise olay, sadece hakkında film çekilecek olması ve Azrail kostümlü kişiyi oynaması için seçilen oyuncunun kimliği ile ilgili haber konusu edilir hale gelmişti.

Zor bir yıl geçirmiş olan insanlık yeni yılın gelişinden çok yılın bitişini kutlamak için meydanları doldurmuştu. Tabi buna modern çağın meydanları olan sosyal medya siteleri de dahil. Saatler 00:00’ı gösterdiğinde ise dünya çapındaki tüm sosyal medya hesaplarına aynı anda aynı mesaj düştü. “Azrail’den kaçılmaz. Dünyaya ve üzerindeki canlılara yaşattığınız acıları bizzat tecrübe edeceksiniz.”