Dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan İstanbul’un adını google’a yazdığınızda şöyle diyor; dünyanın 34. büyük ekonomisine sahip şehri, Avrupa’nın nüfus bakımından en kalabalık şehri vs.
İşte bundan tam 10 yıl önce geldim ben bu şehre ve bu 10 yıla hayranlıklar, mutluluklar, hüzünler, bir okul, bir evlilik ve birçok iş sığdırdım.. İş demişken biraz açalım diğerlerine bir dahaki sayılarda döneriz. Şu an Taksim İstiklal caddesinin tam ortasında Galatasaray Lisesi’nin biraz aşağısında Hazzopulo pasajı eski adıyla Hacopulo vardır. Biz şu an kuzenimle birlikte Namık Kemal, Ahmet Haşim, Ahmet Mithat Efendi gibi isimlerin mudavimi olduğu bu yerde bir dükkan işletiyoruz.
İstanbul’a ilk geldigim zamandan beri hayranı olduğum ve sürekli gittiğim bu pasajda yıllar sonra böyle bir iş yapmayı hiç düşünmemiştim aslında ama biraz şansın yanısıra taa 8 yıl önce tasarımcı kuzenim ve arkadasi Barış abiyle evde otururken Fransa’dan getirdigi bardak altlıklarına bakıp ‘bunları neden İstanbul’a uyarlayıp satmayalım’ diyerek başladık sonra da bizim şanssızlığımızla İstanbul turizmi ve ülke ekonomisi 6-7 yıl öncesinin aksine gittikce kötüledi. Biz bu arada bir şans yakalayıp şimdiki dükkanımızı açtık ama hala asıl kazancımız kendi tasarımlarımızla ürettiğimiz ürünleri toptancı olarak başka işletmelere vermek.
Tabii bunun yani sıra fuarlar, festivaller, yeni ürün üretmek için araştırmalar yapmak zorunda kalıyoruz. Bu anlamda bize en çok destek saglayan 4 yıldır düzenli olarak yapılan Beyoğlu Festivali. Burada belediye tarafından geçici süreyle kiraladığımız küçük bir standımız oluyor ama dükkanda göreceğimizden çok daha fazla turiste hitap ediyoruz. Bu da hem ürünlerimizin beğenilmesinin verdiği manevi haz hem de satış yapmanın verdiği maddi haz olarak bize geri dönüyor. Bu ve benzeri festivallerin arttırılması ve sürelerinin daha da uzatılması hem biz hem belediyeler hem de turistler açısından iyi olur aslında. Bu konuda İstanbul Büyükşehir Belediyesi yeni yönetiminin İstanbul’un çoğu önemli noktasında sahaf, antika vb festivaller düzenleyeceğini duyduk ki bu da mutluluk verici.
