Çevrimiçi sinema baharı

Baharın habercisi İstanbul Film Festivali, 40’ıncı yılını kutluyor. 1 Nisan’da çevrimiçi olarak başlayacak gösterimler, mayıs ve haziran aylarında çevrimiçinin yanı sıra sinema salonlarında ve açık hava sinemasında devam edecek.


Köstebek Ajan (El Agente Topo): Hem belgesel hem de uluslararası film kategorilerinde 2021 Oscar adayları arasında yer alan ‘Köstebek Ajan’, görebileceğiniz en sevimli casus filmi. Bir özel dedektif, 83 yaşındaki Sergio’dan huzurevi sakini olup tesisi gözlemleyerek rapor etmesini ister. Sıcakkanlı Sergio, huzurevinde herkesle yakınlık kurunca işler karışır. Şilili yönetmen Maite Alberdi imzasını taşıyor.

Pazar Günleri (Sundays): Yunanistanlı yönetmen Alethea C. Avramis, ailesine dair son derece kişisel bir hikâyeyi filme aktarıyor. Avramis, ABD’de 30 yıl boyunca Rum Ortodoks kilisesine mensup bir papaz olarak çalışan babasının eski bir video kaydına ulaşınca babasının geçmişiyle gözlerden ırak, duygu dünyasının sırlarını keşfediyor.

Son Banyo (O últImo banho): Gizli ve bastırılmış arzularından kurtulamayan bir kadın… Kendini ifade etmeyi hiç bilmemiş, neredeyse vahşi bir delikanlı… Josefina, yeğeni Alexandre’a başta annelik içgüdüsüyle yaklaşsa da aralarındaki yakınlığın sınırları çok muğlaktır. Alexandre’ın yıllardır ortada olmayan annesinin geri dönüşüyle her şey değişecektir. Portekizli David Bonneville’nin ilk uzun metrajlı filmi.

Arkadaşlar Arasında (Le bonheur des uns…): Léa, Marc, Karine ve Francis birbirlerini pek seven iki çift, dört iyi arkadaştır. Fakat bu uyumlu yakınlık, en ketumları Léa’nın bir gün gelip bir roman yazdığını, üstelik romanın çok sattığını söylemesiyle bozulur. Başrolünde Vincent Cassel ve Bérénice Bejo’nun yer aldığı eğlenceli filmin yönetmeni Daniel Cohen.

Possessor: David Cronenberg’in oğlu Brandon Cronenberg’in filmi, yüksek teknoloji kullanan gizli bir şebekeyi konu alıyor. Beyne yerleştirilen cihazlarla başkalarının zihinlerine girerek insanları birer suikastçıya dönüştüren bu gizli grup, rutin bir görevde beklemedikleri bir sorunla karşılaşıyor. Başrolde Andrea Riseborough, Christopher Abbott, Sean Bean, Jennifer Jason Leigh var.

Luzzu: Alex Camilleri’nin yönettiği Malta yapımı film, özellikle görselliği ve gerçekçi yaklaşımıyla öne çıkıyor. Film, eşi ve yeni doğmuş çocuğuna daha iyi bir hayat sağlayabilmek için kaçak avcılıktan sabotaja kadar pis işlere bulaşan bir balıkçıyı izliyor.

Asla Ağlamam (Jak Najdalej Stad): İnşaatta çalışan babası ölünce cenazesini memleketine getirmek için İrlanda’ya giden 17 yaşındaki Polonyalı genç kız Ola, hayata bakışını değiştiren yeni insanlarla tanışacak, bu süreçte babasının hayattayken gerçekte nasıl biri olduğunu da anlayacaktır. Piotr Domalewski’den bol ödüllü bir film.
Şiddet Tekeli (Un pays quI se tIent sage): Fransa’daki Sarı Yelekliler hareketi sırasında polisle göstericilerin karşı karşıya gelişlerinin video kayıtları bu filmin temelini oluşturuyor.

Susmayan Köpek (El Perro que no calla): İnsani kırılganlıkları sinemaya taşıyan Arjantinli sinemacı Ana Katz’ın bu sevimli, acı-tatlı komedisi, ‘iyi biri’ olan Sebastian’ı izliyor. Komşuları şikâyet etmeye başlayınca Sebastian, çok sevdiği köpeğinin daha mutlu olacağı bir şekilde hayatını değiştirmeye karar veriyor. Fakat dünyayı sarsan bir felaket, herkesin planlarını altüst ediyor.

Aşktan Sonra (After Love): İngiltere’nin güneyindeki Dover’da Mary Hussain yastadır. Kocası aniden hayatını kaybetmiştir. Mary hatıra kalanları elden geçirirken, eşinin 20 yıldır gizli tuttuğu bir başka ailesi olduğunu öğrenir. Pakistan asıllı İngiliz yönetmen Aleem Khan’ın yas, kimlik, aile ve kültür çatışması kavramlarını büyük bir ustalık ve incelikle ele aldığı film, Cannes 2020 etiketi taşıyor.

Sevgili Yoldaşlar (DorogIe TovarIshchI!): Rus sinemacı Andrei Konchalovskiy, Sovyetler Birliği tarihinin kanlı sayfalarından birini aralıyor ve 1962’de Rusya’nın Novoçerkassk şehrinde gerçekleşen işçi katliamını ele alıyor. Venedik’ten jüri özel ödüllü.
İki Âşığın Ölümü (The KIllIng of Two Lovers): Özellikle başrolündeki Clayne Crawford’ın güçlü performansıyla çokça övülen, düşük bütçeli bir Amerikan bağımsız yapımı. Eşi Nikki’den ayrılan dört çocuk babası David, durumu kabullenmekte zorlanır ve öfkesine, kıskançlığına, zayıflığına teslim olur. Robert Machoian’ın ilk filmi.

Gönül İşleri (Les choses qu’on dIt, les choses qu’on faIt):

Çevrimiçi sinema baharı

Fransız filmlerini değerlendiren Lumières Akademisi’nin yılın en iyi filmi seçtiği Emmanuel Mouret filmi, 2020 Cannes etiketini taşıyan duygusal, sevimli bir komedi. Filmin başkarakterleri, sevgilisi bir süreliğine şehre dönen Daphné ile sevgilisinin kuzeni Maxime.

Aynalar (SpogulIs): Günümüzün sosyal medya ve selfie çılgınlığının masallarda bile yer bulduğunu öğrenmek sizi şaşırtabilir. Letonyalı yenilikçi sinemacı Laila Pakalnina’dan deneysel bir ‘Pamuk Prenses’ masalı.

180 Derece Kuralı (Khate farzi): İranlı yönetmen Farnoosh Samadi’den yalanlar, sırlar ve bunların yol açtıkları hakkında tasarladığı üçlemenin ilk filmi. Öğretmen Sara, Tahran’dan İran’ın kuzeyinde bir düğüne gitmeye hazırlanırken eşi gidişine izin vermez. Sara, eşinin bu tahakkümüne karşı koymak için bir plan yapar; ama yalanlarla örülü bu dünyada felaket köşe başında beklemektedir.

Tufan Olmayacak (Tvano nebus): Savaş çıksa ve kimsenin haberi olmasa, o savaş yine de var mıdır? Yönetmen Marat Sargsyan, Venedik’te prömiyer yapan filminde bu sorudan yola çıkıyor ve anlı şanlı bir albayı izliyor.

Aalto: Modern mimarinin efsane isimlerinden, Finlandiya denince ilk akla gelen ‘tasarım gurusu’ Alvar Aalto’nun yaşamöyküsünü, çalışmalarını ele alan belgesel, Alvar’ın mimar eşi Aino ile aşkını da ilk kez gözler önüne seriyor.

Sarayın Sessizliği (Les SIlences du PalaIs): Şubat 2021’de hayatını kaybeden Tunuslu öncü sinemacı Moufida Tlatli anısına gösterilen ‘Sarayın Sessizliği’, Fransız sömürgesinin sona erdiği 1950’lerde ayrıldığı Tunus’a yıllar sonra geri dönen şarkıcı Alia’yı izliyor. Annesinin bir zamanlar hizmetkâr olduğu sarayı ziyaret eden Alia, burada ülkesinin ve ailesinin acı geçmişini anımsıyor. Tlatli’nin annesinden esinlendiği film, ‘feminist sürprizli evrensel bir büyüme hikâyesi’.

Düşüş (FallIng):

Çevrimiçi sinema baharı

Viggo Mortensen’in yönetmekle kalmayıp senaristliğini, müziklerini, yapımcılığını ve başrolünü de üstlendiği film, çocukluğu çiftlikte geçen eşcinsel bir adamın, yıllar sonra demans hastası babasını yanına almasını ve değişime tüm benliğiyle karşı koyan, kaba ve sabit fikirli babasıyla ilişkisini anlatıyor. Cannes 2020 etiketi taşıyan film, 18 yaş sınırıyla gösteriliyor.

Üst Kattakiler (SentImental): Barselonalı yönetmen Cesc Gay’den tek mekânda dört kişi arasında geçen, gerçek zamanlı, kurnazca kurgulanmış, çok eğlenceli, sivri sözlerle bezeli bir romantik komedi. Filmin iki çiftinden biri, 15 yıllık beraberlikleri tatsız ve heyecansız bir birlikteliğe dönüşen Julio ile Ana. Bir gece, onlardan biraz daha genç, daha hareketli, daha sıcak komşuları Salva ile Laura’yı evlerine davet ederler. Ancak sıradan görünen bir toplaşma dördü için de duygusal patlamalar, sürprizler, şaşırtıcı teklifler ve aşırılıklarla dolu bir geceye dönüşecektir.

Not:İKSV tarafından düzenlenen festivalin Nisan Seçkisi biletleri 29-30 Mart’ta İKSV Lale Kart üyeleri için indirimli ön satışların ardından 31 Mart Çarşamba 10.30’dan itibaren genel satışa açılacak. Tek film 12 TL, 20 filmlik kombine paket 200 TL. Çevrimiçi gösterim platformu filmonline.iksv.org mobil uygulaması İKSV Film Online iOS ve Android versiyonlarıyla yayında. Ayrıntılı bilgi https://www.iksv.org/ adresinde…