Yeni Kara Evrenini Keşfe Var mısınız?

Senur Ünver ile kurgusu ve isimsiz karakterleriyle alışılmışın dışında bir yapıya sahip Yeni Kara isimli romanını konuştuk.


İlk romanı Yeni Kara ile edebiyat dünyasına güçlü bir giriş yapan Senur Ünver Tıp fakültesi son sınıf öğrencisi.  Ünver aslında romanından da önce deneme ve öyküleriyle tanınan bir isim. Şimdi Yeni Kara evreniyle karşımızda. Genç yazar Ünver ile distopya türündeki ilk romanı Yeni Kara’yı ve sonrasını konuştuk. Ünver ‘hem kurgusu hem de isimsiz karakterleriyle alışılmışın dışında bir yapıya sahip’ romanını, yazmaya nasıl başladığını, kitaplarla ilişkileri ve daha fazlasını anlattı. İşte o sorularımız ve yanıtları…

Yazmaya nasıl başladınız? Yazmanın okumayla ilişkisini nasıl açıklarsınız?

Açıkçası nasıl başladığımı hatırlamıyorum, ancak amatör işlerin en elle tutulur olanı yerel gazetede yazmaktı. Tabii bunlar zamanla kendi cümlelerimi bulmayı sağladı. Romana başlama fikriyse çok kırgın olduğum bir günün akşamında ortaya çıktı. Ancak bunun motivasyon olduğunu söyleyemem, elbet bir gün bu kitabı yazmak zorunda kalacaktım. Okuma konusuna gelince de, burada sadece çıkarım olan kitaplardan bahsediyorum, yazmadan önce egzersiz yapmak gibi.

Okuduğunuz yazarlar, kitaplar veya türler yazdığınız metinlere nasıl etki eder?

Bugün bile tam olarak anlayamadığım konulardan biri. Sanırım şunu söyleyebilirim; okuduğum metnin türü ve o metinde kullanılan dilin özellikleri, bunlar o an yazdığım şeye pek de etki etmiyor. Asıl önemli olan benim için ölçüt oluşturabilmeleri; iyi metnin ne olduğunu anlamamı sağlıyorlar. Bu yüzden de çoğu zaman bana yazılarla ilgili yeni bir değer yargısı verecek kitapları okumayı tercih ediyorum.

Senur Ünver

Yeni Kara nasıl bir düşüncenin veya derdin ürünü? Ortaya çıkmasını sağlayan motivasyon neydi?

Yeni Kara’yı yazarken insanlara başka bir seçeneği anlatmaya çalıştım. Buradaki derdim, romanda olan biteni düşler ve imkânsızlıklardan uzak tutarak, olabildiğince gerçekçi bir şekilde yansıtmaktı. Her zaman yaşamın farklı bir seçeneği olabileceği ihtimalini severim, nasıl ki filmler de ara sıra bize bunu aktarıyor, romanda da yapmaya çalıştığım şey bakış açısı
kazandırmaktı. Okuyucuya taraf tutturmaktan çok, onu açmayı ve aslında aynı anda iki farklı durumun da bir şekilde doğru olabileceğini kabul ettirmek istedim.

Romanınızın hem kurgusu hem de isimsiz karakterleri alışılmışın dışında bir yapıya sahip. Bu bilinçli bir tercih miydi, yoksa yazarken mi ortaya çıktı?

Romanı yazarken en başından planladığım tek şey Yeni Kara evreniydi. Karakterlerin isimsiz yapısı, kurgunun ilerleyişi gibi meseleler sonradan gelişti diyebilirim. Açıkçası plan yapmayı da sevmiyorum, örneğin evreni en başta tasarlamama rağmen onun sosyokültürel yapısı, dini değerleri gibi birçok şey yazarken ortaya çıktı. Ancak hepsi bilinçli bir tercihin ürünü, sadece fikirler istedikleri zaman ortaya çıkıyor, bunu da seviyorum.

Sizce insanların Yeni Kara’daki gibi bir toplumsal mutabakata varmaları mümkün mü?

Şu an için mümkün gözükmüyor. Yeni Kara’da böyle bir riske girilmesinin sebebi aslında biraz da insanların kendi hayatları için endişe etmesiydi. Ancak sosyal medyanın da git gide artan gücünü ihmal etmemek gerek, kitapta olduğu gibi tüm insanlığın çıkarlarına ters düşecek bir durum olursa, Yeni Kara gibi bir düzene gidilmese bile daha minimal ortak
tepkiler çıkması mümkün.

Yeni Kara’daki huzur ortamı ve bu ortamda yaşayan ‘küçük mutlu şeyler’ aslında ütopyayı andırsa da karanlık bir tarafı da hissediliyor. Başkarakterinizin bu karanlık yapısı, insanın bilinçdışı geçmişinin silinemeyeceğini mi söylüyor?

Aslında bu sadece başkarakter için geçerli bir durum değil, onun gibi olan çoğu insan kaybolmuş ve düzeni kabul etmiş durumda. Geçmişi silememekten çok, bu gibi aykırı düşüncelerin her sistemde olduğunu hatırlamak gerek. Bunların bir kısmı tabii ki geçmişten ilham alarak ortaya çıkacaktır ancak hepsi değil. Sonuçta, Yeni Kara’da yeterince mutlu
olamayan bir grup azınlık, onu delip geçmek için gerekli sebepler üretmeliydi ve geçmiş bu işe uygun bir birikim.
Şunu da söylemeden geçemeyeceğim, Yeni Kara’nın birikmiş bir tepkisi var. Bizim sabahtan akşama etrafa saçtığımız tartışmaları, kırgınlıkları, belki ufak tefek kavgaları onlar uzun süredir deneyimlemiyorlar. Bu hem tepkiyi ne şekilde kullanacağını bilemeyişlerini açıklıyor, hem de bu yeni hissi yaşama isteğini arttırıyor.

Üzerinde mesai harcadığınız bir çalışmanız var mı? Gelecekte okurlarınızı neler bekliyor?

Evet, yeni bir roman üzerinde çalışıyorum. Yakın gelecek hakkında bir roman olacak, belki bir teknoloji devrimi.


%d blogcu bunu beğendi: