Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin yönetmeni Peter Jackson en sevdiği sahnenin merkezinde Serkis olduğunu açıklamıştı. Serkis daha önce bir oyuncu arkadaşının Gollum karakterine dair, “Eğer yüzün görünmeyecekse yapma” dediğini de söylemişti.
Peter Jackson’ın yönetmenliğini yaptığı Yüzüklerin Efendisi (The Lord of the Rings) üçlemesinde Gollum karakterini canlandıran Andy Serkis, karakterine can verebilmek için uyguladığı oyunculuk metotlarını anlattı.

“4 ayak üstünde yürüdüm”
Serkis verdiği röportajda şu ifadeleri kullandı: “Yüzüklerin Efendisi’nin çekimleri sırasında sette 4 ayak üstünde yürürdüm. Buna hazırlanmak için çok zaman harcadım. Saatlerce 4 ayak üstünde yürüyüşe çıkardım. Ara sıra diğer insanlarla karşılaştığımda yerde bir şey arıyormuş numarası yapmak zorunda kalırdım. Bunun bir tür metot olduğu söylenebilir.”

Ünlü oyuncu şöyle konuştu: “Daha genç olsaydım Yüzüklerin Efendisi’nin kıvılcım saçtığı türden bir şöhrete sahip olabileceğimi sanmıyorum. Filmler patladığında 30’larımın sonundaydım. Gerçekleştiği için minnettarım. Olağanüstü bir dönemdi, o deneyimden o kadar çok şey çıktı ki hoşuma gitse de gitmese de bu rol benimle yaşıyor. Asla kaybolmayacak.”

Peter Jackson’un en sevdiği sahne
Peter Jackson geçen yıl yaptığı açıklamada üçlemenin en sevdiği sahnesinin merkezinde Serkis’in performansının olduğunu söylemişti. İki Kule (The Two Towers) filminde yer alan söz konusu sahnede Gollum’un bölünmüş kişiliği görülüyordu.
Screen Rant’in haberine göre eşi Fran Walsh’ın yazıp yönettiği sahneye dair Jackson şunları söylemişti:
“İki Kule’yi çekiyorduk ve Gollum’u tanıtıyorduk. Gollum’a dair en önemli şey çoğu insanın onu hem Sméagol hem de Gollum olarak tanıyor olması, yani bu bir bölünme. Ama gerçekten, ‘Bu karakter iki kişi’ fikrini verecek bir sahne yoktu. Bu yüzden buna ihtiyacımız olduğunu biliyorduk ama çekecek vaktimiz yoktu. Böylece Fran, Sam ve Frodo’nun uyuduğu bir sahne yazdı, sadece yataktaki yumrular olarak görünebilirlerdi, yani Elijah ve Sean’ın o sahnede olmasına gerek yoktu. O sahneyi çekecek birine de sahip değildik ben de Fran’a, ‘Sen yazdın, sen çekmelisin’ dedim. Sonra bir günlüğüne içeri girdi ve şimdi fazlasıyla ünlü olan sahneyi yazıp yönetti.”