İki kurbağa birbirlerine komşuymuşlar. Biri; herkeslerin geçtiği yoldan uzak, derin bir gölde, öteki ise yolun üstünde bir bataklıkta otururmuş. Gölde oturan ötekine: “Sen de benim yanıma gel, daha rahat edersin, bizim orada korkulacak bir şey yok” dermiş, ama bir türlü sözünü dinletemezmiş!
Öteki hep: “Nasıl geleyim? Bizim bataklığa alıştım; bir kez alıştığımız yeri bir daha bırakmak kolay mı” der dururmuş. O, alıştığı yerleri bırakmak istemesin, bir gün yoldan geçen bir araba onu çiğneyivermiş.
İnsanlar da öyledir: Niceleri vardır, aşağı işlere katlanırlar da, “Alışmışız bir kez” deyip daha iyisine gitmezler.