Ezop masalı: İki Düşman
Birbirinden nefret eden iki kişi, bir gemiye binip yola çıkmışlar; biri geminin başına oturmuş, biri de gitmiş ta sonuna yerleşmiş.
Birbirinden nefret eden iki kişi, bir gemiye binip yola çıkmışlar; biri geminin başına oturmuş, biri de gitmiş ta sonuna yerleşmiş.
İki kurbağa birbirlerine komşuymuşlar. Biri; herkeslerin geçtiği yoldan uzak, derin bir gölde, öteki ise yolun üstünde bir bataklıkta otururmuş.
Bu, arkadaşlarına son resmini gösteren yaşlı ressamın hikayesidir: Resimde bir park görülüyordu, dar bir yol, ağaçların ve suyun kenarında yumuşak bir şekilde ilerleyen bu yol...
Bir zamanlar, dünyanın bütün güçlerini ve hazinelerini kendinin ilan eden bir kral vardı. Ama o bütün bunlara rağmen mutlu olmamış, yıllar geçtikçe üzüntüsü arttıkça artmıştı.
İki komşu halk arasındaki savaş kaçınılmaz olduğu zaman, düşman komutanlar, komşu ülkeye en kolay hangi noktadan girilebileceğini araştırmak üzere öncü kuvvet gönderdiler.
Bir zamanlar gururlu bir çaydanlık varmış; porselen oluşundan, uzun lülesinden ve geniş sapından çok gurur duyarmış.
Bir zamanlar bir kız çocuğu olan bir adam ve bir kadın varmış.