Doğan Kitap’ın Duygu Asena’nın anısını ve fikirlerini yaşatmak için her yıl düzenlediği ‘Duygu Asena – Kadının Hâlâ Adı Yok Roman Ödülü’ sonuçlandı. Doğan Hızlan başkanlığında toplanan Asuman Kafaoğlu Büke, Filiz Aygündüz, İhsan Yılmaz, Sibel Oral ve Elif Tanrıyar’dan oluşan seçici kurul, 26 Mayıs 2021 Çarşamba günü yaptığı online toplantıda Nermin Yıldırım’ı ‘Ev’ adlı eseriyle ödüle değer gördü. Karar oybirliği ile alındı.
Jürinin ödül gerekçesi şöyle:
“İlk romanı Unutma Beni Apartmanı’ndan itibaren hikâyelerini kişisel ve toplumsal bellek ekseninde kuran Nermin Yıldırım, son romanı Ev’le edebiyattaki duruşunu koruyarak kurgu ve dildeki maharetini bir üst çıtaya taşımıştır. Yarattığı karakteriyle dikkat çeken Ev, roman kahramanın varoluş yolculuğunu tüm okurlar için empati kurabilecekleri bir serüvene dönüştüren başarılı bir roman. Yıldırım, kadın roman kahramanlarına yaptığı yoldaşlıkla onları toplumsal normlara sıkışmış halleriyle işlemenin aksine kahramanları aracılığıyla okura zorlanarak dahi olsa açacağı kapıları, gidecek yolları göstermekten çekinmiyor. Duygu Asena ismiyle yan yana gelmesinden mutluluk duyduğumuz Nermin Yıldırım’a, Türkçe edebiyata verdiği emeği için teşekkür ediyor, edebiyatıyla kadın olmanın her halini ele alarak yürüdüğü bu yolda Duygu Asena Roman Ödülü’nü oybirliği ile verdiğimizi açıklamaktan sevinç duyuyoruz.”
ÖDÜLÜNÜ MOR ÇATI’YA BAĞIŞLADI
Nermin Yıldırım ise duygularını şu şekilde dile getirdi: “Edebiyatı ve kız kardeşliği kendine ev bellemiş biri olarak, bu ödülün benim için manası çok büyük. Kalemimi, hayatını kadın mücadelesinin görünür kılınmasına adamış olan Duygu Asena’nın kıymetli adıyla onurlandıran değerli jüri üyelerine, Doğan Kitap’a ve elbette tüm okurlara gönülden teşekkür ediyorum. Bu ödülün manevi karşılığını ömrüm boyunca kalbimde taşıyacağım ve ona layık olmaya çalışacağım. Ödülün maddi karşılığını ise şiddet gören kız kardeşlerimle dayanışmak için – evvelce sevgili Gaye Boralıoğlu’nun da yaptığı gibi- Mor Çatı Vakfı’na bağışlıyorum. Bazen sesler kısılmış, umutlar azalmış, karanlık her yanı sarmış gibi görünebilir. Ama kitaplara, dayanışmaya, tünelin ucundaki o muazzam ışığa ve el ele yürüyerek muhakkak aydınlığa çıkacağımıza canı yürekten inanıyorum. İnanıyorum.”