Huş ağaçlarıyla uyanıyorum bu günlerde
ve buğday saçları tarıyorum alnımdan
buzdan bir aynanın önünde
nefesimle karışıp
pul pul oluyor süt
erkenden köpürüyor, kolayca
ve camın hohladığım yerinde,
çocuksu bir parmak tarafından yazılmış
adın beliriyor yine: Masumiyet!
Bunca zaman sonra
Acıtmıyor bu günlerde
unutabiliyor olmam
ve hatırlamak mecburiyetim
Seviyorum. Akkor olana dek
seviyorum ve teşekkür ediyorum
melek selamlarıyla uçarken öğrendim bunları
Albatros’u düşünüyorum bu günlerde
yükselip üzerinde
tarifsiz bir ülkeye süzüldüğüm.
Hissediyorum ufukta
parıltılarla batıyor
o masalsı kıtam
orada, karşıda, beni kefenler içinde
azat eden.
Ben yaşıyorum ve duyuyorum uzaktan
onun kuğu şarkılarını!
Çeviri: Nafer Ermiş