Zülfaris Sinagogu’ndaki ‘Peyzaj’ sergisi bitiyor

Sanatçı Taner Ceylan’ın başlattığı ‘Olimpos’ serisinin ikinci sergisi ‘Peyzaj’, Karaköy’deki Zülfaris Sinagogu’nda açıldı. Sergide, Ceylan’ın titizlikle seçip birlikte tartışarak yön verdiği 13 genç sanatçının işleri yer alıyor.


Normalleşme süreciyle birlikte sanat dünyasında da hareket başladı. Aynı anda iki fuar, fiziki olarak izleyiciyle buluştu.

Yenikapı’da Dr. Kadir Topbaş Gösteri Merkezi’ndeki Art Contact İstanbul ile Lütfi Kırdar’daki Contemporary İstanbul, 5 Haziran’a kadar sürecek.

Fuarların yoğun programları dışında ilgi çeken bir diğer sergi de sanatçı Taner Ceylan’ın küratörlüğünde Karaköy’deki Zülfaris Sinagogu’nda gerçekleştirilen ‘Olimpos’ sergilerinin ikinci ayağı ‘Peyzaj’.

Taner Ceylan’ı yakından tanıyanlar ne kadar pozitif enerjiye sahip olduğunu hisseder ve bilir. Aynı enerjiyi yaptığı işlerde, sergilerinde ve muhabbet ederken hissedersiniz. Sergi binasına girdiğimizde yine sıcak ve güleryüzlü karşıladı bizi.

Zülfaris Sinagogu, Karaköy’ün ara sokaklarından birinde, çok değerli bir bina. En son geldiğimde bina 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi olarak kullanılıyordu.

Seferadların 500 yıl önce Osmanlı İmparatorluğu’na gelişini kutlamak için kurulmuştu. Fakat şimdi kapatılmış. Karaköy Güzelleştirme Derneği tarafından restore edilmek için alınmış. Başbakanlık Arşivi’ne müze danışmanlığı yaptığım yıllarda gezmiştim ve müze müdürü bana kapanacağından bahsetmediği için kısa süreli bir şok yaşadım. Ülkemiz için tarihi ve sosyolojik öneme sahip bir müzeydi.

Harika bir atölyesi var

‘Peyzaj’ sergisindeki genç ve yetenekli sanatçıları özenle seçen Taner Ceylan, Olimpos’ta, her sanatçının hayali olan harika bir atölyeye sahip. Bu yeri rüyasında görüyor ve mekânı gezmeye gidiyor. Bir yaşlı amca gelini için hazırladığı bir evi gösteriyor. Taner ise “Oğlunla papaz olursan beni ara” diyerek gidiyor! Ve kader ağlarını örüyor. Bizim yaşlı amca Taner’i arayarak evi vereceğini söylüyor. Gelin de gelmiyor! Bu arsaya ait 10 dönüm zeytinliği böyle keşfediyor.

Burada yetiştirdiği zeytinlerden elde ettiği gelirle de ‘Olimpos’ sergilerinin masraflarını karşılıyor. Bu fikri ise koleksiyoneri rahmetli Ali Dinçkök vermiş kendisine. Taner, sanatçıların gönderdiği portfolyolardan, bazen bir evde gördüğü fotoğraflardan veya bir öneri üzerine seçiyor sanatçıları. Adeta yetenek avcılığı yapıyor. Seçtiği yeteneklere bir süre eğitim vererek sergiden önce karşılıklı bir öğrenim süreci geçiriyorlar ve hep birlikte konuşarak, tartışarak şekillenen işleri kendisi birebir takip ediyor ve sanatçıları yönlendiriyor.

‘Peyzaj’ sergisinde Ahu Akgün, Akın Güreş, Aysun Şentürk, Ayşe Tuğ, Ayşenur Şentürk, Can Ünlü, Elif Çatlıoğlu, Gurur Birsin, İsmail Yılmaz, Kadir Selçuk Yaşa, Özlem Yılmaz, Pelin Hazal Aktaş ve Yağız Gülseven’in resim, heykel, fotoğraf, desen ve yerleştirmeleri yer alıyor.

Figür ile sona erecek

‘Olimpos’ serisi her yıl sanat tarihinin temel konularından birine odaklanan sergi ve kitap projesi olarak devam ediyor. Taner, beş tema seçtiğini söylüyor. ‘Portre’yle başlayan seri, ‘Peyzaj’ın ardından ‘Enterior’ ve ‘Natürmort’la devam edip ‘Figür’le sona erecek.

Sergide dikkat çeken işler arasında Eskişehir’den işitme engelli inanılmaz renkli ve zengin dünyası olan sanatçı Hazal Aktaş’a ait kolajlar var. Ayrıca ilk olarak Duchamp’ın kullandığı delikten resme bakma tekniğine gönderme yapan bir iş var ve delikten baktığınızda Bosch kalitesinde fırçaya sahip Gurur Birsin’in çok yetenekli bir sanatçı olduğunu gözlemliyorsunuz.

Özellikle son dönemde artan küratör-sanatçı kimlikler iç içe geçiyor. Taner ise küratörlüğün zor bir şey olduğunu söylerken sadece hisleriyle sergisini gerçekleştirdiğinden bahsediyor.

‘Peyzaj’ sergisi, 11 Haziran’a kadar Karaköy’deki Zülfaris Sinagogu’nda.