50 Metrekare Üzerine; Spoiler İçermez

Sadece manzaralık değil elbette; 50 Metrekare oyuncu seçimi açısından oldukça başarılı.


Netflix’teki tanıtım yazısında, “Karanlık bir adamın kirli işlerini yapan Gölge, geçmişine ait sır perdesini aralamaya çalışırken işler karışır ve kendini bambaşka bir kimlikle küçük bir mahallede bulur.” şeklinde yazıyor. Başrollerde Engin Öztürk, Kürşat Alnıaçık, Cengiz Bozkurt, Aybüke Pusat var. İzlediğim birinci bölümde “ailesiyle ilgili sorularına yanıt arayan Gölge, kendisini yıllardır pis işlerinde çalıştıran, hayattaki tek yakını Servet’e dair karanlık bir gerçeği ortaya çıkarıyor.”

Yönetmenliğini Selçuk Aydemir’in yaptığı dizinin senaryosunu Burak Aksak kaleme alıyor. En başarılı komedi dizilerinin arkasında bu iki isim var. Burak Aksak fenomen dizi Leyla ile Mecnun’un yazarı Selçuk Aydemir denilince akla Kardeş Payı, İşler Güçler gibi yapımlar geliyor. Haliyle bu ikili söz konusu olduğunda da beklenti bir hayli yükseliyor. Gelelim 50 Metrekare’ye.

Öncelikle Netflix’teki dizileri izlerken yabancı birinin gözüyle bakmaya çalıştığımı belirteyim. Türkiye’yi hiç bilmeyen ya da çok az tanıyan biri izlese ne düşünür diye izlerim çünkü dünyada en büyük pazarlama sinema-dizi sektörü aracılığıyla yapılıyor. Herkes kendini orada pazarlıyor, anlatıyor hatta hakkında algı oluşturuyor. Yıllarca sinema sektöründe dünyada hakkımızda oluşturulan “barbar Türkler” algısıyla uğraştık hala da sürüyor şimdi dijital platformlarla birlikte bizim de “normal” insanlar olduğumuzu görebiliyorlar bu diziler sayesinde.

Orada yayınlanan dizileri beğenir ya da beğenmeyebiliriz. Nitekim Bir Başkadır dizisini beğenmediğimi bu yazıda dile getirmiştim. Yayınlanan her filmi diziyi sevmek zorunda değiliz. Eleştirdik diye bitsin tükensin kapansın bu platform demek istemiyoruz elbette. Çünkü artık tek bir dizi ya da film yok ülkemizde çekilen yazılan yayınlanan. Histeri krizlerine girmeye gerek yok yani. Sonuçta eğlence sektörü bugün bunu çeker yarın başka bir şeyi. 50 Metrekare’ye de böyle baktım. Dizide her şeyden önce güzelim İstanbul manzaralarına hayran oldum. Nasıl ki Norveç film ve dizileri doğasıyla büyülüyorsa bizi 50 Metrekare’yi izleyenler de İstanbul’dan büyüleneceklerdir. Selçuk Aydemir İstanbul mozaiğini çok güzel yansıtmış. İnsan bir kez daha aşık oluyor bu şehre.

Sadece manzaralık değil elbette; 50 Metrekare oyuncu seçimi açısından oldukça başarılı. Engin Öztürk bambaşka bir havaya bürünmüş, ekranı doldurmuş. Kürşat Alnıaçık ve Cengiz Bozkurt’u takdir etmek ise haddimize değil elbette; müthişler. Kadın karakteri canlandıran Aybüke Pusat naif durmuş. Üstünkörü yazdığımı mı düşünüyorsunuz? Olabilir sonuçta dizide büyük patlamayı yeniden canlandırmaya çalışmıyorlar. Bu hiçbir yapımda yapılamıyor maalesef sonuçta eğlence sektörü bu. En güzel sözler, konular, filmler, şarkılar, diziler çelişkiler, klişeler hepsi söylenmiş yazılmış çizilmiş çekilmiş.

İnsafsızlık yapmayın yani. Ortada büyük bir emek var. Ben beğendim. İlk fırsatta izlemeye devam edeceğim.


%d blogcu bunu beğendi: